Dünya çapında, son yıllarda yaşana, en ilgi çekici teknolojik gelişmelerden biri kendi kendine yol alan araçlardır. Bunlar, günlük hayatımıza, otomotiv teknolojisindeki gelişmeler olarak adım adım girmektedir. Sürücüye belirli koşullarda destek olan bu sistemler, geldikleri noktada, neredeyse bir sürücüye gerek bırakmayacak kadar geliştiler. Otomotiv endüstrisindeki bu gelişmelerin, hukuken önemli tehlike kaynaklarından biri sayılan araç işletilmesine olan ve olacak etkileri, öğretide incelenmeye başlanmıştır. Bu gelişmeler, Dünya’da Kanunkoyucuların da ilgisini çekmekte ve onları yasal düzenlemeler yapmaya mecbur bırakmaktadır. Bu hususta Alman Kanunkoyucu, Trafik Kanununda değişikliğe gitmiştir. Bu değişikliklerin neler olduğu, sorumluluk rejimine etkileri ve eleştirilen yönleri çalışmamızın başlıca konusunu oluşturmaktadır.
One of the most interesting technological developments around the world in recent years is self-driving vehicles. These are entering our daily lives step by step as developments in automotive technology. These systems, which support the driver under certain conditions, have become so advanced that they almost no longer require a driver. The effects of these developments in the automotive industry on the operation of vehicles, which are legally considered one of the important sources of danger, have begun to be examined in the doctrine. These developments attract the attention of lawmakers around the world and oblige them to make legal regulations. In this regard, the German Legislator has amended the Traffic Law. What these changes are, their effects on the liability regime and their criticized aspects constitute the main subject of our study.