Umut hakkı ve takdir marjı doktrini İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin kararlarıyla zaman içinde şekillenmiş kavramlardır. İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin, “işkence yasağı” başlıklı 3. maddesinin Mahkemece geniş ve dinamik yorumlanmasıyla ortaya çıkmış olan umut hakkı, müebbet hapis cezası hükümlülerinin, mahkumiyetlerinin belirli bir aşamasında koşullu salıverilme umuduna sahip olabilmelerini gerektirmektedir. Bu açıdan umut hakkı, Mahkeme’nin ilke olarak Sözleşmeci Devletlerin takdir marjına bırakarak denetim dışı gördüğü ceza ve infaz sistemlerine ilişkin bir takım yükümlülükler ortaya çıkarmıştır. Türkiye açısında da, koşullu salıverilme imkanı tanınmayan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları nedeniyle İHAM tarafından verilen ihlal kararları, ulusal ceza infaz sisteminin umut hakkına uygun olarak düzenlenmesini zaruri kılmaktadır. Dolayısıyla, İHAM’ın umut hakkı çerçevesinde belirlediği kriterler, Türkiye’nin ceza infaz düzenlemelerine ilişkin takdir marjının sınırlarını oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türk ceza infaz sistemini, İHAM kararlarında umut hakkı ve takdir marjı doktrininin kesişme alanında yer alan devletlerin ceza infaz rejimlerine ilişkin uymaları gereken kriterler bağlamında incelemektir.
The doctrine of the right to hope and margin of appreciation has evolved over time through the jurisprudence of the European Court of Human Rights. The right to hope, which emerged through the Court's broad and dynamic interpretation of Article 3 of the European Convention of Human Rights, requires life sentence prisoners to have the hope for conditional release at a certain stage of their imprisonment. In this regard, the right to hope has given rise to certain obligations concerning criminal justice system that the Court, as a principle, considers to be beyond its scrutiny, leaving them within the margin of appreciation of the Contracting States. For Turkey, the violation decisions given by the ECHR due to aggravated life imprisonment sentences without a review mechanism make it necessary to reform the national penal enforcement system in accordance with the right to hope. Therefore, the criteria determined by the ECHR within the framework of the right to hope constitute the limits of Turkey's margin of appreciation regarding penal enforcement regulations. The aim of this study is to examine the Turkish penal enforcement system in the light of ECHR's criteria regarding right to hope and margin of appreciation doctrine.