Geleneksel olarak fiziki senetlere bağlanan menkul kıymetler daha sonra teknolojinin gelişmesi ve piyasa ihtiyaçlarının değişmesiyle birlikte merkezi saklama sistemiyle aracılı bir şekilde saklanmaya başlanmıştır. Geleneksel saklama sisteminde söz konusu olan hak sahibi ile ihraççı arasındaki doğrudan bağlantı merkezi saklama sisteminde araya aracıların girmesi sebebiyle kesilmiştir. Merkezi saklama sisteminde, merkezi saklama kuruluşu nezdinde hak sahibi bazında izlenmeyen havuz hesaplar açılması yoluyla oluşan toplu ve misli saklama yöntemi, hak sahiplerinin menkul kıymetlerinden kaynaklanan haklarını kullanırken ihraççıya karşı kendilerinin mi yoksa aracı zincirinin en tepesinde olan aracının mı yasal hakka sahip olduğu noktasında sorunlara sebep olmaktadır. Bu nedenle özellikle milletlerarası sermaye piyasası işlemlerinde yabancı yatırımcıların kurumsal yönetime katılımları düşmektedir. Günümüzde ise teknolojinin gelişmesiyle birlikte menkul kıymetlerin dağıtık defter teknolojisi vasıtasıyla saklanması gündemdedir. Dağıtık defter teknolojisinin özellikleri nedeniyle bu yöntemde hak sahibi ile ihraççı arasında tıpkı geleneksel saklama yönteminde olduğu gibi yeniden doğrudan sahiplik sistemi söz konusu olmaktadır. Çalışmamızda menkul kıymetlerin dağıtık defter teknolojisiyle saklanmasının merkezi saklama sisteminin ortaya çıkardığı sorunlara çözüm getirip getirmeyeceği incelenmektedir.
Securities, which were traditionally held as physical certificates, began to be held intermediarily through the central depository system over time. In this system, the direct link between the investor and the issuer, which was the case in the traditional custody system, is cut off due to the intermediaries. In the fungible bulk method in this system, securities are not tracked on an investor basis and this causes problems in terms of whether the investor or the intermediary at the top of the intermediary chain has the legal right when exercising the rights arising from these securities. Therefore, especially in international capital market transactions, the participation of foreign investors in corporate governance is declining. Today, with the development of technology, the holding of securities through distributed ledger technology is on the agenda. In this technology, there is direct holding system between the investor and the issuer. It is examined whether the holding of securities with distributed ledger technology may solve the problems created by the intermediated holding system.