Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da 7214 Sayılı Kanun ile Yapılan Değişikliklerin Rekabet Politikası Açısından Değerlendirilmesi II: Tekelleşme Kontrolüne İlişkin Düzenlemeler

Author :  

Year-Number: 2023-247 (TEMMUZ)
Yayımlanma Tarihi: 2023-06-06 17:57:52.0
Language : Türkçe
Konu : Ticaret Hukuku
Number of pages: 1
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Bugün dijital platformların faaliyette bulunduğu piyasalara ait bazı iktisadi özelliklerin, tekelleşme sorununa yol açtığı kabul edilmekte ve rekabet hukuklarının bu sorunun çözümünde yeterli olmayabileceği fikri yaygın bir şekilde dillendirilmektedir. Bu nedenle de Avrupa Birliği hukuku başta olmak üzere, çeşitli hukuk sistemlerinde bu soruna yönelik yasal düzenlemeler yürürlüğe sokulmuş ya da sokulmaktadır. İşte 6563 sayılı Kanun’da yapılan değişikliğin de bu eğilimin bir uzantısı olduğu düşünülebilir. Zira Kanun Değişikliği, platformlara yeni bazı yükümlülükler getirmekte ve bunların temel amacının da (gerekçeye göre) rekabeti sağlamak olduğu belirtilmektedir. Kanun’un sistemi de ilk bakışta bu öngörüye uyumludur. Kanun’da net işlem hacmini esas alan parasal eşikler öngörülmüş ve her bir eşiğin aşılması halinde, bazı yükümlülüklerin tatbik edileceği belirtilmiştir. Örneğin, veri kullanım kısıtlaması, indirim ve reklam bütçesi sınırlaması, veriye erişim yükümlülüğü, veri taşıma zorunluluğu ve en çok kayrılan müşteri hükmü yasağı bunlardan bazılarıdır. Ancak Kanun hükümleri detaylı bir şekilde incelendiği zaman, Kanun Değişikliğinin rekabeti koruma amacı ile tam bir uyum içerisinde olmadığı, hukuk politikası açısından izahı güç hükümlerin olduğu görülmektedir. Temel sorun, Kanun’un öngördüğü parasal eşik sistemidir. Parasal eşiklerin seviyesi, bunlarla ilişkilendirilen yükümlülükler ve birden fazla eşiğin varlığı, tekelleşme kontrolü ile tam olarak izah edilemez. Bunun haricinde yine rekabet politikasına hizmet etmesi güç bazı yükümlülükler vardır. Mesela indirim ve reklam bütçesi ve lisans ücreti ilk akla gelen örneklerdendir. Bunun haricinde platformun markasının, pazaryerinde satılmasının yasaklanması da diğer bir sorunlu kuraldır. Nitekim bu yükümlülük ve yasakların mukayeseli hukuklarda bir karşılığı da yoktur. İşte bu makalede, tekelleşme kontrolüne ilişkin olarak yükümlülükleri açıklıyor ve bunların rekabet politikası açısından anlamını eleştirisel bir bakış açısı ile irdeliyoruz.

Keywords

Abstract

Today, it is accepted that certain economic qualities of the markets in which digital platforms operate, results in economic concentration, and the competition law enforcement, it is thought, might not be sufficient to solve this problem. For this reason, ex-ante regulation of digital platforms has been put forward as a solution of this problem. Accordingly, new regulations are come into effect or are being introduced in various legal systems, e.g., the European Union law. It can be thought that the amendment made in Law No. 6563 is an extension of this global trend. Indeed, the preamble explicitly states that the main purpose of the new obligations that are targeted to platforms is to ensure competition. The structure of the Law, threshold system, also seems to be compatible with this foresight at first glance. Platforms are subjected to certain obligations provided their transaction value exceeds relevant monetary thresholds. Data usage restrictions, discount and advertising budget limitations, data access obligation, data portability obligation and most favored customer provision prohibition are some of the obligations set out in the Act.  However, when the provisions of the Law are examined in detail, the Amendment is not necessarily compatible with the purpose of protecting competition, and there are provisions that are difficult to explain in terms of sound legal policy. The main problem is the monetary threshold system stipulated in the Law. The level of monetary thresholds, the obligations associated with them, and the existence of three thresholds cannot be fully explained by monopoly control. Apart from this, there are some obligations that are difficult to serve to the aim of fostering competition in digital markets. For example, discount and advertising budget limitations and license fee obligations are the foremost examples that come to mind. Apart from this, the prohibition of the platform's brand from being sold in the marketplace is another problematic rule. As a matter of fact, these obligations and prohibitions have no equivalent in comparative law. In this article, we will seek to explain the obligations regarding controlling economic concentration and try to find out their implications in terms of competition policy.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics