Ülkemizde 2018 yılında yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde 6771
sayılı yasayla gerçekleştirilen Anayasa değişikliklerine ilişkin hükümler, organik anlamda
yürütmenin (idarenin) yeniden teşkilatlanması yanında, işlevsel anlamda da düzenleyici
işlem yetkisi yönüyle önemli farklılaşmalar ve değişimleri gündeme getirmiş bulunmaktadır.
Söz konusu değişiklikler ve dönüşümler asli düzenleyici işlem yapma yetkisi
yanında yürütmenin türevsel düzenleme yapma yetkisinin ikincil niteliği ve kanuniliği esası
ile buna bağlı olarak Türk İdare Hukuku’nda kabul gören temel ilkelerin ve ölçütlerin de
etkilendiği kabul edilmektedir.
Bu doğrultuda söz konusu etkilerin yargısal alana ilişkin konulardaki kapsam ve
sonuçlarının hem doktrin hem de yargısal makamların (Anayasa Mahkemesi ve
Danıştay’ın) kararlarında 2017 öncesi süreçleri de göz önünde bulundurularak nasıl yer
aldığı ve ne anlama geldiği büyük önem arz etmektedir.
The provisions regarding the constitutional amendments was accepted with the Law No.
6771 in the Presidential Government System, which came into force in our country in
2018, have brought important differentiations and changes to the agenda in terms of
regulatory action authority in functional sense, as well as the reorganization of the
executive (administrative) in an organic sense.
It is accepted that these amendments and transformations are affected by the secondary
feature and legality of the executive's authority to make derivative regulations, and
accordingly the basic principles and criteria accepted in Turkish Administrative Law.
In this regard, it is of great importance how the scope and results of the aforementioned
effects in matters related to the judicial field take place in both the doctrine and the
decisions of the judicial authorities (Constitutional Court and the Council of State), taking
into account the processes before 2017 and what they mean.