VASİYET BORÇLUSUNUN, VASİYET EDİLEN MALA İLİŞKİN SORUMLULUĞU

Author :  

Year-Number: 2020-216
Yayımlanma Tarihi: 2020-12-08 12:28:13.0
Language : Türkçe
Konu : Özel Hukuk

Abstract

Mirasbırakan tarafından ölüme bağlı tasarruf yapılarak, terekesinin tamamı veya belirli bir kısmı için mirasçı atanabileceği gibi terekesindeki belirli bir malvarlığı değeri üzerinde bir kişiye alacak hakkı da tanınabilir. Alacak hakkı, şahsi bir hak olarak vasiyet alacaklısı tarafından vasiyet borçlusundan, bu malvarlığı değerinin kendisine teslimini talep hakkı vermektedir. Ölüme bağlı tasarrufun yapılmasıyla vasiyet edilen mala ulaşılması arasında uzun süre bulunabileceğinden yola çıkılarak, vasiyet edilen malın durumuna hatta mevcut olup olmamasına ilişkin ne mirasbırakana ne vasiyet alacaklısına ne de vasiyet borçlusuna sorumluluk yüklenmiştir. Böylece vasiyet alacağı hakkı, mirasbırakanın ölüm tarihinde doğmasına rağmen, muaccel olması için tasarruftan aksi anlaşılmadığı sürece, vasiyet borçlusunun mirası kabul etmesi veya ret hakkının düşmesi beklenmektedir. Bu kural bazı sonuçlar doğurmaktadır. Sonuçlardan ilki, vasiyet konusu malın mirasın açıldığı zamandaki haliyle vasiyet alacaklısına devredilmesi, ikincisi malın yarar ve hasarının ancak mirasın açılmasından sonra vasiyet alacaklısına geçmesi ve üçüncüsü vasiyet borçlusunun, malın korunmasından vekaletsiz işgörme hükümlerince sorumlu tutulmasıdır.

Keywords

Abstract

The decedent is entitled to designate an heir for the whole estate or only a specific part of it or give a right to claim to any person on a particular asset included in the estate assets by way of testamentary disposition. The right to claim as a personal right gives a claim to the creditor of will from the debtor of will to deliver a particular asset. Since there can be a long period of time between the testamentary disposition and taking over of the inherited property, no liability is assumed on the part of the decedent or the creditor of will or the debtor of will on account of the state of the inherited property and even whether it existed or not. Thus, although the right of inheritance claim arises on the date of decedent’s death, it becomes due following the acceptance of the inheritance by the debtor of will or the lapse of time for the decline of inheritance unless otherwise understood from the testamentary disposition. This rule leads to some conclusions. Firstly, the inherited property shall be transferred to the creditor of will in the same condition as it was when the inheritance was opened; secondly, profit and loss of the property shall pass to the creditor of will after the opening of the inheritance; and thirdly, the debtor of will shall be liable for the protection of the property under the provisions of negotiorum gestio.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics