805 sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkında Kanun'a Eleştirel Bir Bakış

Author :  

Year-Number: 2020-215
Yayımlanma Tarihi: 2020-09-29 17:37:37.0
Language : Türkçe
Konu : Ticaret Hukuku

Abstract

Ülkemizde hâlen yürürlükte bulunan 1926 tarihli ve 805 sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburî Türkçe Kullanılması Hakkında Kanun ticari ilişkilerde Türkçe kullanılması zorunluluğunu düzenlemektedir. 805 sayılı Kanun'un 2. maddesine göre yabancı şirket ve müesseselerin Türk vatandaşları ve Türk müesseseleri ile olan işlem, iletişim ve temaslarını Türkçe yapması ve Türk resmi makam ve kişilere sunulacak belge ve defterleri Türkçe tutması gerekmektedir. Bu zorunluluğa uymamanın sonucu ise Kanun'un 4. maddesine göre aksi yöndeki düzenlemelerin "şirket ve müesseseler lehine dikkate alınmaması"dır. Yargıtay, 2017 yılında verdiği bir kararda bu hükümlere dayanarak taraflarından biri Türk diğeri yabancı olan şirketler arasında imzalanan sözleşmede sözleşmenin İngilizce düzenlenmiş olması nedeniyle davalının İngilizce kaleme alınmış tahkim şartına dayanamayacağına karar vermiştir. Bu makalede "geçmişte kalmış" bir kanun olan 805 sayılı Kanun ile yaşamanın zorluğu ve 805 sayılı Kanun ile yaşamak zorunda bırakılmanın ne kadar gerekli olduğu geçmiş ile günümüz karşılaştırılarak sorgulanmaktadır.

Keywords

Abstract

The Law No. 805 on the Compulsory Use of Turkish Language in Economic Enterprises, adopted in 1926, regulates the use of Turkish language in commercial relations. According to article 2 of the Law No. 805, foreign companies and enterprises must use the Turkish language in transactions, correspondence and contact with Turkish companies and persons, and whenever they are obliged to disclose documents and company books to Turkish government bodies and officials. According to article 4, any and all records and documents created and executed contrary to this obligation will not be taken into consideration "in favour of the companies and enterprises". In 2017, the Court of Cassation rendered a decision that on the basis of these provisions a defendant could not rely on a contract's arbitration clause if the whole agreement, including the arbitration clause, is drafted in English and the contract is between a Turkish party and a foreign party. This article compares the past and current applications and effects of the Law No. 805, and contemplates on the inconvenience and necessity of this law.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics