1982 Anayasası’na ve TBMM İçtüzüğüne göre milletvekilleri, göreve başlarken Anayasa’da düzenlenen metni okuyarak ant içerler. Ant içmek, milletvekilliği sıfatının kazanılmasından sonra milletvekillerinin parlamenter fonksiyonlarını yerine getirebilmesinin ön koşuludur. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen milletvekilleri, göreve başlayamaz ve parlamenter faaliyete katılamaz. 27.07.2017 tarihli 1160 sayılı TBMM Kararı ile TBMM İçtüzüğünün 3. maddesi değiştirilerek, ant içmekten imtina eden milletvekillerinin, milletvekilliği statüsünün sağladığı haklardan yararlanamayacakları düzenlenmiştir. Bu değişiklik ile milletvekilli andı ile milletvekili statüsü arasında daha önce olmayan bir bağ oluşturulmuştur. İçtüzükte düzenlenen bu yaptırım, milletvekilliği sıfatından kaynaklanan haklardan yararlanamama sonucunu doğuracaktır. Ancak milletvekilliği sıfatı ve bu sıfattan kaynaklanan haklar, Anayasal kurallara göre ant içme yükümlülüğünden önce kazanılmaktadır. Bu çalışmada, öncelikli olarak milletvekillerinin göreve başlarken yerine getirdikleri ant içme yükümlülüğünün hukuki sonuçları, milletvekilliği statüsünün kazanılması, İçtüzük değişikliğinin ant içme ile milletvekilliği statüsü arasında oluşturduğu bağ incelenecektir. Ardından Anayasa Mahkemesinin İçtüzük değişikliği ile ilgili vermiş olduğu yorumlu ret kararı değerlendirilerek, bu kararın mevcut Anayasal duruma etkisi tartışılacaktır.
According to the 1982 Constitution and the standing orders of The TGNA, members of parliament take an oath which is formulated in the Constitution when they take up their position in assembly. Taking an oath is a prerequisite for the parliamentarians to fulfill their parliamentary functions after obtaining the title of deputy. The parliamentarians who fail to fulfill this obligation cannot inaugurate and cannot participate in parliamentary activity. By the Decree of the Turkish Grand National Assembly (numbered 1160 dated 27.07.2017), Article 3 of the Standing Order of the TGNA was amended to ensure that MPs who decline to take the oath could not benefit from the rights of their parliamentary status. A non-existent link was established between the parliamentary oath and the status of the deputy with this amendment. This sanction, which is regulated by the Standing Order of The TGNA, will result in the deprivation of the rights arising from the title of deputy. However, according to the Constitutional rules, the title of deputy and the rights arising from it are obtained before taking the parliamentary oath. In this article, the legal consequences of the obligation to take the parliamentary oath for the inauguration of MPs, the status of member of the parliament and the relation which is constituted by The Standing Order, between the oath and the status of deputies will be examined firstly. Subsequently, the Constitutional Court’s saving contruction decision on the amendment of the Standing Order of The TGNA will be evaluated and the impact of this decision on the current constitutional situation will be discussed.