TÜRK HUKUKUNDA MİLLETVEKİLLERİNE UYGULANAN DİSİPLİN CEZALARI

Author :  

DOI :
Year-Number: 2019-6 haziran
Language :
Konu :

Abstract

Parlamentoların demokratik toplumda oynadığı rol dikkate alındığında, buradaki ifade özgürlüğünün en yüksek korumadan yararlanması gerektiği açıktır. Yasama bağışıklıkları, özellikle de yasama sorumsuzluğu bu özgürlüğü koruyan önemli araçlardan biridir. Ancak, parlamentoların kendi bünyelerinde uyguladıkları disiplin cezaları yasama sorumsuzluğu kapsamında kabul edilmemektedir. Bu bağlamda, her parlamento çalışmalarını etkin kılmak adına kendi disiplin hükümlerini düzenleyebilmektedir. Nitekim, TBMM İçtüzüğünde uyarma, kınama ve meclisten geçici çıkarma cezası olarak üç tür disiplin cezası düzenlenmiştir. Uyarma cezasını verme yetkisi sadece Başkan’a aitken, diğer iki ceza Başkan’ın teklifi üzerine Genel Kurul tarafından kararlaştırılmaktadır. Venedik Komisyonuna göre, disiplin cezaları meşru ve ölçülü olduğu ve çoğunluk tarafından siyasi karşıtlarının haklarını ihlal etmek maksadıyla kötüye kullanılmadığı takdirde uygundur. Ancak, AİHM tarafından bu işlemler üzerinde hak ihlali incelemesi yapılabildiği halde, Türk hukukunda bu işlemleri denetleyecek yargısal bir mekanizma bulunmamaktadır. Anayasa Mahkemesi sadece İçtüzük hükümlerinin soyut norm denetimini yapabilir. Bu çalışma, 1877 ilk Osmanlı parlamentosundan günümüze disiplin hükümlerini ve bunların 1982 Anayasası dönemindeki uygulamasını inceleyerek ulusal düzeyde yargı yolu ihtiyacını ortaya koymayı amaçlamaktadır.

Keywords

Abstract

Freedom of speech in parliament shall enjoy an elevated level of protection because of the fundamental role that the parliament plays in a democratic society. Different forms of parliamentary immunities may serve to protect this freedom. But disciplinary powers of parliaments are not included in the concept of parliamentary immunity. Each parliament may regulate its own disciplinary measures to function effectively. Thus, the Rule of Procedure of GANT provide for three type of disciplinary penalties against deputies such as call to order/warning, reprimand and temporary exclusion from the assembly. The power to decide and execute the penalty of call to order is at the discretion of the Speaker. And, the Plenary decides on penalties of reprimand or temporary exclusion from the assembly upon the proposal of the Speaker. According to Venice Commission, disciplinary penalties for deputies are appropriate as long as they are legitimately justified and proportionate and not misused by the parliamentary majority to violate the rights and freedoms of political opponents. Although ECtHR can examine whether there has been a violation, in Turkish law, there is lack of a judicial remedy for these sanctions. The Constitutional Court may examine the dispositions of the Rules of Procedure only in abstracto. This study aims to analyze the regulations on disciplinary penalties since 1877 and their applications since 1982 in order to demonstrate the need for a judicial remedy at national level.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics