Temel hak ve özgürlüklerin anayasalarda, kanunlarda güvence altına alındığı kadar hayata geçirilmesi, erişebilir olması ve uygulamada korunması lazımdır. Bu hususta yapılacak her düzenleme temel hakları vatandaş nezdinde daha da kuvvetlendirecektir. Özellikle seçme hakkı sadece vatandaşa tanınan bir temel hak olarak görülmemelidir. Seçme hakkı, demokratik bir rejimin vatandaşına sağlaması gereken bir ödevdir ve aynı zamanda seçme hakkı, demokratik bir rejimi anti demokratik sistemlerden ayırt eden özelliklerden biridir. En basit tanımıyla cumhuriyet rejimini milli iradenin egemen olması olarak tanımladığımızda seçme hakkının cumhuriyetin oluşturan temellerden biri olduğunu görürüz. Seçme hakkı ilk olarak Türk Anayasa Tarihine 1876 Anayasası ile girmiştir. 1934’te yapılan Anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Bunun haricinde günümüze kadar muhtelif dönemlerde seçme hakkı yaş sınırı 18 ile 22 yaş arasında Anayasa’da düzenlenmiştir. 1995’te yapılan anayasa değişikliği ile seçmen yaş sınırı 18 olmuştur. Yasa koyucu Anayasa’nın 67. maddesi’nde 1995’te yaptığı değişiklik ile yurtdışında ikamet eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının oy hakkını bulundukları yerden kullanabilmelerine imkân tanıyacak yeni yasanın yolunu açmıştır. Yurtdışı seçmenin oy hakkı ile yapılan en önemli gelişme 2008 yılında yapılan düzenleme ile olmuştur. Yasa koyucu, 298 sayılı Seçmen ve Seçim Kütükleri Hakkındaki Kanun’da yaptığı düzenleme ile yurt dışı seçmen Türkiye’ye gelmeden, gümrük kapılarında oy kullanmadan kendi ülkelerinde kurulacak olan merkezlerde oy kullanma hakkına sahip olmuştur. Yurtdışındaki vatandaşlarımızın yurtdışı merkezlerinde oy kullanması ilk olarak 2014 Ağustos’unda yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gerçekleşmiştir. 2014-2015 Döneminde Türkiye’de seçim trafiği son derece hızlı ilerlemiş, 15 aylık bir dönem içerisinde 1 Cumhurbaşkanlığı seçimi, 2 kez de milletvekili genel seçimleri gerçekleşmiştir. Bu durum yurtdışındaki merkezlerde oy kullanma uygulamasının oturmasına, eksiklerin ve problemlerin tespit edilmesine bir fırsat doğurmuştur.
Fundamental rights and freedoms have to be actualized, accessible, and protected in application as well as being guaranteed under constitutions and laws. Every effective arrangement made in this regard strengthens fundamental rights for citizens. The right to vote, particularly, must not be considered only as a fundamental right bestowed on the citizen. The right to vote is also a duty which a democratic regime must allow its citizens to fulfill. In addition, the right to vote is one of the features which distinguishes a democratic regime from anti-democratic systems. When we define a republican regime as one structured to allow the prevalence of the national will, we see that the right to vote is one of the foundations constituting the republic. The right to vote entered Turkish constitutional history for the first time with the 1876 Constitution. With the constitutional amendment of 1934, women were granted the right to vote and stand for election. The age limit of the right to vote has fluctuated between 18 and 22 at various periods until now. The voter age limit became 18 with a constitutional amendment in 1995. By an amendment to Article 67 of the Constitution in 1995 the legislature paved the way for a new law which allows citizens of the Republic of Turkey residing abroad to exercise their right to vote from the place they are located. The most important development related to the right to vote of overseas voters occurred with a law enacted in 2008, amending Law No. 298 of April 26, 1961 on Basic Provisions on Elections and Voter Registers. Pursuant to that amendment, Turkish citizens residing overseas gained the right to vote at centers to be established in countries of their residence without coming to Turkey or voting at customs gates. The voting of overseas citizens at overseas centers occurred for the first time in the presidential election held in 2014. There were a number of elections in the 2014-2015 period: one presidential election and two general parliamentary elections were held within 15 months. This has provided experience with the implementation of voting at overseas centers and has allowed the deficiencies and problems in the system to be identified.