İSTİFÇİNİN TAŞIYANIN SINIRLI SORUMLULUK VE SORUMLULUKTAN KURTULMA HÜKÜMLERİNE BAŞVURMASI: ‘HIMALAYA KLOZU’
Author :
Abstract
İstifçiler taşıyan ile akdettiği sözleşme ile yükleme, boşaltma ve istifleme gibi faaliyetleri gerçekleştirmektedir. İstifçi bu faaliyetleri esnasında yüke verdiği zararlardan, genel hükümlere göre sorumlu olmaktadır. Oysa taşıyanın gerek konvansiyonlar ve gerekse de ulusal yasalardan doğan sorumluluğunu sınırlama ve sorumluluktan kurtulma halleri bulunmaktadır. İstifçilerin taşıyanın sahip olduğu bu savunmalara dayanabilmesi için İngiliz Hukuku’nda ‘Himalaya Klozu’ adıyla anılan bir kloz ortaya çıkmıştır. Bu klozun geçerliliği ulusal yasalar karşısında tartışma konusu olmuştur. Çalışmamızda ______________________ bağımsız istifçinin taşıyanın sahip olduğu sınırlı sorumluluk ve sorumluluktan kurtulma hükümlerine nasıl dayanabileceği sorusu ‘Himalaya Klozu’ çerçevesinde Türk, İngiliz ve Amerikan Hukukları’na göre tartışılmıştır.
Keywords
Abstract
According to the contract made with sea carrier, stevedores engage actitivies such as loading, unloading and stowing. Stevedores are responsible for the damages to the load during these activities. However sea carrier has the defences of limited liability or exemption arising out of the conventions and national laws. For the stevedores to apply these defences which sea carrier has, the clause named ‘Himalaya Clause’ emerged in English Law. The validity of this clause has been subject of discussion before the national laws. Within the framework of ‘Himalaya Clause’ and according to the laws of Turkish, English and American, the question of ‘how the stevedores can apply the provisions regarding limited liability and exemption which the sea carrier has’, has been discussed in this work.