Kamu mallarından yararlanmanın sözleşmeye dayandığı hallerde, bu sözleşmenin idarece feshinden sonra; feshin iptali, teminatın gelir kaydedilmesinin iptali, tazminat ve kira alacağı, tahliye ve ecrimisil taleplerini konu alan hukuki uyuşmazlıklar ortaya çıkmaktadır. Kamu mallarından yararlanma sözleşmelerinin hukuki niteliği ile ilgili problem de, daha çok bu sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların hangi yargı düzeninde görüleceği noktasında yoğunlaşmaktadır. Kamu mallarının kamu hukuku kurallarına tabi olmaları sebebiyle özel hukuk işlemlerine konu olamayacakları, dolayısıyla da kiralanamayacakları özellikle öğretide sıklıkla dile getirilen bir esas olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak kamu mallarının kiralanamayacağı ve özel yararlanma sözleşmelerinin idari sözleşme olduğu yönündeki öğretideki baskın görüşe rağmen, Uyuşmazlık Mahkemesi ve Danıştay, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki bir su kaynağının akdedilen bir sözleşme ile özel bir kişiye kiralanabileceğini ve bu sözleşmenin özel hukuka tabi olduğunu kabul etmektedir. Türk hukukunda kamu mallarının özel hukuka tabi olarak kiralanabilmesine yönelik birçok yasal dayanak da mevcuttur. Uyuşmazlık Mahkemesi, kamu mallarından özel yararlanmalara ilişkin sözleşmelerin özel hukuka tabi kira sözleşmeleri olduğunu ve bu sözleşmeler kapsamındaki hak ve alacaklarla ilgili uyuşmazlıkların özel hukuka tabi olduğunu tereddüde yer bırakmayacak açıklıkta kabul etmektedir. Ancak idarenin kira sözleşmesi dışında kamu gücüne dayanarak tesis ettiği idari işlemlerden doğan davalar idari yargının görev alanı içinde bulunmaktadır.
In cases where the use of public domain is pursuant to a contract, disputes concerning an action for the annulment of the cancellation of the contract, action for the annulment of the registration of the guarantee fund as revenue, compensation and rents owed, eviction and adequate pay arise after the cancellation of the contract by the administration. Indeed, the question of the legal character of the contracts for the use of public domain is focused more on the matter of the relevant branch of the judiciary for the resolution of the conflicts arising out of these contracts. It is commonly stated in the doctrine that because public domain is governed by administrative law, it cannot be the subject of a civil law transaction and therefore cannot be rented. However despite the prevailing opinion in the doctrine to the effect that the public domain cannot be rented and the contracts for the special use thereof is in fact an administrative contract, The Court of Jurisdictional Disputes and The Council of State have held that a water spring under the authority and disposal of the State can be rented out to a private party pursuant to a contract and such a contract is subject to civil law. Also, there are numerous legal grounds in Turkish Law allowing the renting out of public domain subject to civil law. The Court of Jurisdictional Disputes, unequivocally held that the contracts for the special use of public domain are rental contacts subject to civil law and that disputes concerning rights and claims under such contracts are also subject to civil law. However cases arising out of administrative acts that the administration performed under its public authority other than the rental contract are within the jurisdiction of the administrative courts.