Günümüzde sağlık, bir sektör haline gelmiş ve yatırımların artması ile sonuçlanmıştır. Sağlık alanındaki gelişmeler, sağlık hizmeti alanların aynı zamanda hem hasta hem de müşteri olarak görülmesine neden olmuştur. Ayrıca sektör yaşlanmak istemeyen, görünümünden rahatsızlık duyan ve hasta olmadığı halde sağlık sektörünün deneyiminden yararlanma başvuruları ile bir tür güzellik arayışına da çözüm sunabilmektedir. Bu da sağlık sektöründe çağın gerekliklerinin değiştiğini göstermektedir. Gerek tedavinin daha iyi sağlanması gerekse hasta konforunun artması noktasında sağlık kurumları rekabet halindedir. 2000’li yıllardaki bu ilerlemeler, 1900’lü yıllardan çok daha fazla rekabet gerektirdiğinden 1928 yılında oluşturulan Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ile sağlık sektörüne ilişkin reklam yasaklarının yürürlüğe alınmasıyla, reklamların sağlık alanındaki rekabeti görmezden gelmesi ile ikilem yarattığı görülmektedir. Bunu müteakip, Özel sağlık kuruluşları, Türk Ticaret Kanunu'na göre ticari şirket olarak kurulduklarını savunarak, reklam yasağının kaldırılması konusunda etkili çalışmaların yürütülmesi gerektiğine dair inançlarını belirtmektedir. Bu çalışmada, sağlık sektöründeki reklam yasağının incelenmesini amaçlanmaktadır. Yasalar ve yönetmeliklerde yer alan bildirimlere ek olarak, sağlık sektörü kuruluşlarının teşvik ve düzenlemelerine; dolayısıyla artık birer müşteri olan hastalara yönelik olarak sağlık çalışanlarının görüşlerine yönelik olarak çıkarımlarda bulunmak üzere çalışma boyunca taramalar sergilenmektedir. Sağlık kuruluşlarının duyuruları ve doktorların reklamda yer alan görüşlerine ilişkin taramalar doğrultusunda bilgilerin sergilenmesi bu makalenin ana amacını oluşturmaktadır. Bu çalışmanın ikincil amacı ise Hukuk Sistemi içerisinde, sağlık kurumlarının daha fazla müşteriye isimlerini duyurma istekleri ile, rekabet içeren yaklaşımları ile ahlaki değerlere ve etik görüşe göre yasaların durumunu değerlendirmektir. Bu da sağlık hizmetini zorunlu olarak alacak hastalar ile, isteğe göre hizmet almak isteyen müşterilerin nasıl ayrılacağı ve yasa/yönetmelik bağlamında iki grubu ayırmak konusunda sağlık okur yazarlığının geliştirilmesi hususundaki yasal sorunların ortaya konulması amacına hizmet etmektedir. Ayrıca ülkemizde sağlık okuryazarlığının gelişmesini teşvik edecek reklamlar yayınlanabilmeleri konusuna çalışma kapsamında değinilmektedir.
Today, health has become a sector and has resulted in increased investments. Developments in the field of healthcare have led to healthcare service recipients being seen as both patients and customers at the same time. In addition, the sector can also offer a solution to the search for a kind of beauty with the applications of those who do not want to age, who are uncomfortable with their appearance and who are not sick but benefit from the experience of the health sector. This shows that the requirements of the age have changed in the health sector. Health institutions are in competition both in terms of providing better treatment and increasing patient comfort. Since these advancements in the 2000s require much more competition than in the 1900s, it is seen that advertising created a dilemma by ignoring the competition in the field of health with the enactment of advertising bans in the health sector with the Law on the Execution of Medicine and Medical Sciences in 1928. Subsequently, private healthcare organizations have expressed their belief that effective efforts should be made to lift the advertising ban, arguing that they are established as commercial companies according to the Turkish Commercial Code. This study aims to examine the advertising ban in the health sector. In addition to the notifications in the laws and regulations, the study scans the incentives and regulations of health sector organizations to draw inferences about the views of health professionals towards patients who are now customers. The main purpose of this article is to display information in line with the scans regarding the announcements of healthcare organizations and the opinions of doctors in the advertisement. The secondary purpose of this study is to evaluate the state of the law within the legal system, according to the moral values and ethical view of health institutions' desire to make their names known to more customers and their competitive approach. This serves the purpose of revealing the legal problems in the development of health literacy in terms of how to separate the patients who will receive health services compulsorily and the customers who want to receive services on demand and to separate the two groups in the context of law/regulation. In addition, the issue of publishing advertisements that will encourage the development of health literacy in our country is addressed within the scope of the study.