MECBURİ DAVA ARKADAŞLARININ USUL İŞLEMLERİNİN, DURUŞMAYA GELMEYEN DAVA ARKADAŞI BAKIMINDAN HÜKÜM İFADE ETMESİ (HMK m. 60)

Author :  

DOI :
Year-Number: 2020-6 haziran
Language :
Konu :

Abstract

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 60. maddesine istinaden mecburi dava arkadaşlığının mevcut olduğu durumlarda, duruşmaya katılan dava arkadaşlarının yapmış olduğu usul işlemleri, duruşmaya katılmamış olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade etmektedir. Söz konusu düzenleme ile mecburi dava arkadaşlarından birinin veya birkaçının kötü niyetli tavır takınmasına ve davayı sürüncemede bırakmasına karşı diğer zorunlu dava arkadaşları korunmaktadır. Ancak söz konusu hükmün her olaya hiçbir ayrımyapılmadan uygulanması karşı tarafın menfaatlerine aykırılık teşkil etmektedir. Hükümde yer alan “usuli işlemler” ibaresinin kapsamının çok geniş olması ise görülmekte olan bir davada bazı belirsizlikler içerisinde kaybolmaya dahi sebebiyet vermektedir. Bu belirsizliklerden en derini usuli işlemlerin yapılma zamanına ilişkindir. Madde gerekçesinde açıkça belirtilse de duruşma dışında yapılan usuli işlemlerin madde kapsamı içerisine alınması birçok usul kuralını yerle bir etmektedir. Bu yıkımın yaşandığı en önemli durumlardan birisi de yetki itirazının ilerisi sürülmesidir. Söz konusu istisnanın somut olaya uygulanması halinde karşı taraf açısından meydana gelen usuli kazanılmış hakkın akıbetinin ne olacağı da bir başka belirsizliktir. Aynı şekilde maddede yer alan “usuli işlemler” ibaresi birçok usuli işlemi kapsadığı için duruşmaya katılmayan dava arkadaşı açısından hüküm ifade edecek olan usul işlemlerinin sınırında da belirsizlikler yaşanmaktadır. Çalışmamızdabu belirsizliklerin neler olduğu ortaya konulmuş; çalışmamıza konu istisnanın uygulanması, olması gereken hukuk (de lege ferenda) açısından değerlendirilmiştir.

Keywords

Abstract

In case of the existence of compulsory joinder of parties based on article 60 of the Civil Procedural Code numbered 6100, procedural actions completed during the trial binds the compulsory joinder of parties who did not attend hearings. With this rule, certain joinder of parties are protected against malevolent compulsory joinder of parties. Said rule must be applied after research on a case by case basis. The wide scope of the phrase ‘procedural action’ mentioned on the rule causes some ambiguities. The most prevalent of those ambiguities is the time of those procedural actions. The most important situation is the claim of the plea of the jurisdiction. Another ambiguity is the application of the exception and the fate of the vested right of the other party. Moreover, the term ‘procedural action’ covers a lot of procedural actions and there may be certain uncertainties for the compulsory joinder of parties who did not attend the hearings. In our work, these uncertainties are explained and the application of the exception is evaluated on the basis of de lege ferenda.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics