Türk hukuk sisteminde tüzel kişiler, sınırlı sayıda ve belirli tipte kişi ya da mal toplulukları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kişi ya da mal topluluklarının tüzel kişiliği haiz olabilmesi için, bazı usul işlemlerini yerine getirmeleri gerekmektedir. Gerekli işlemleri yerine getiren kişi ya da mal toplulukları, ancak bu takdirde hukuk düzeni içerisine kişi olarak katılabilir ve kendisini oluşturan kuruculardan bağımsızlaşabilir. Bir mal topluluğu olan vakıf için öngörülen usul işlemi ise, vakfın yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde tutulan sicile tescildir. Dolayısıyla vakfın sicile tescili, tüzel kişiliğin varlığı açısından kurucu niteliktedir. Ancak vakıf kurucusu veya kurucuları, vakıf kurma iradesinin açıklanması anından tescil anına kadar geçen zaman diliminde, müstakbel vakıf adına bazı hukuki işlemlere girişmek durumundadır. İşte bu zaman diliminde; müstakbel vakfın varlığı ve hukuki niteliği, müstakbel vakıf kurucusunun hukuki durumu ve ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklarla ilgili kurucuların hukuki korunma taleplerine ilişkin bazı belirsizlikler bulunmaktadır. Çalışmamızda bu dönemde ortaya çıkabilecek belirsizliklere ve hukuki sorunlara, doktrinde yer alan görüşler ve mahkeme kararları ışığında çözüm getirilmeye çalışılmıştır.
In Turkish Law System, Legal entities appear in limited number and type as persons or asset groups. It is required for such persons or asset groups to fulfill some procedural transactions in order to possess legal entity. Persons or asset groups fulfilling required transactions may only attend to legal order as person and become independent from its founders as doing so. The predicted procedural transaction for the foundation which is a asset group is registration to the registry within the Civil Court of the residential place of the foundation. Therefore registration of the foundation to the registry is foundational in terms of existence of the legal entity. Foundation founder or founders may only initiate the legal transactions in name of the intended foundation during the term as of declaration of the will for foundation formation until the registration date. During such term, there exist some uncertainties regarding the legal status of the intended foundation founder and the legal protection requests of the founders regarding the disputes which may arise. It has been tried to offer solution to such uncertainties and legal disputes that may arise during this term in light of the opinions in the doctrine and court decisions.