Arabuluculuk, 2012 yılında 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile hayatımıza girmiş, kısa sürede geniş kitlelere yayılarak, uygulamada da kendisini göstermeye başlamıştır. Her ne kadar arabuluculuğun amaçlarından biri yargı üzerindeki yükü azaltmak olsa da, bunun dışında en önemli misyonu farkındalık yaratmak, taraflara üzerlerine sorumluluk alarak çözümlerini kendilerinin bulmalarını sağlamak ve tüm bunların yanında barışçıl bir ortamı tesis etmektir. Bu denli önemli bir kurum için yetişecek arabuluculara yönelik verilen eğitimin, hedeflenen amaca hizmet edecek kalitede olması kaçınılmazdır. İş bu çalışma ile Türkiye’de gerçekleştirilen arabuluculuk sertifika eğitimlerine mukayeseli hukuk –özellikle Avusturya Hukuku- açısından bakılacak, eleştiri ve öneriler sunulacaktır.
Mediation has entered our lives in 2012 with the Law of Mediation in Legal Disputes numbered 6325, and has gained wide publicity in short time and has also started to manifest itself in practice. Although one of the purposes of mediation is to lower the burden on the litigation, the most important mission thereof apart from this is to raise awareness, and procure that the parties assume responsibility and find their own solutions by themselves, and moreover to establish an amicable setting. It is essential that the training to be given to mediators who will be trained to work for such an important institution is of a quality that will serve the aimed purpose. With this study, the mediatorship certificate trainings held in Turkey will be evaluated according to comparative law –especially Austrian Law, and critics and proposals will be presented.